Türkmenistan Tarihi ve Türkmenistan Kültür ve Kültürel Değerler Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra 27 Ekim 1991 tarihinde bağımsı...
Türkmenistan Tarihi ve Türkmenistan Kültür ve Kültürel Değerler
Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra 27 Ekim 1991 tarihinde bağımsızlığına kavuşan Türkmenistan, bugünden itibaren, milli kimliğini korumaya, değerlerini yeniden yerleştirmeye çalışmakta ve bölgede güçlü ve istikrarlı bir devlet olma yolunda hızla ilerlemektedir.[1]
Türkmenistan Rusya’nın işçi ve çiftçi partisi adı altında kurduğu Cumhuriyetler birleşiğine (SSCB) 1924 senesinin 27 Kasımında resmen dâhil olmuş oldu. Türkmenistan isminin sonuna katılan “stan” kelimesi Rusların “stanisa” kelimesinden türemiş ve büyük yerleşim yeri ya da ülke anlamına gelir. Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan gibi Orta Asya milletlerinin arkasına “stan” kelimesini koşarak her birini ayrı bir Cumhuriyet devleti haline getirmiş ve sınırlarını belirlemiştir.
Bu devletler Rus işçi ve çiftçi partisi ile Rus imparatorluğunun arasında çıkan yönetim kavgalarına resmen dahil olmuşlardır. Yönetilen sınıfı ile yöneten sınıf arasında çıkan bu kavgalar Rus topraklarında olduğu gibi Orta Asya topraklarında da baş göstermiştir. Bu milletler arasında eskiden Rus imparatorluğu tarafından Orta Asya’ya sürgün ettikleri Rus aileler yerli liderlerinden talimat alarak buralarda propaganda yürüterek yönetilen halkın ayaklanmasına öncülük etmişlerdir.
Tarihi
Türkmenler esas itibariyle 9. asırda Salır, Kınık, Yazır, Kayı, Bayat gibi boylarından oluşan Oğuzlardan gelmekle beraber, Türkmen medeniyetinin oluşmasında bu topraklarda hüküm sürmüş olan Massagitler, Dahlar, Parfiyalılar, Alanlar, Sakalar ve Hazarlar gibi birçok kültür ve halkın etkisi olduğu kabul edilmelidir.[2]
Bununla birlikte “Türkmen” adının tarih sahnesine çıkışı 10. yüzyıla rastlamaktadır.İslam kaynaklarında Müslüman olan Oğuzlara “Türkmen” denilirdi. Hz. Osman döneminde İran ve Horasan üzerine yapılan fetih sonucunda İslam topraklarına katıldı.
Türkmenistan toprakları Abbasiler döneminde bölgede kurulan Tâhirîler ve Sâmânîler’in egemenliğine girdi. Serahs-Merv arasındaki bölgede meydana gelen Dandanakan Savaşı’nda (1040) Gazneliler’i yenen Selçuklular bölgenin hâkimiyetini ele geçirdiler ve Büyük Selçuklu Devleti’ni kurdular. Merv şehri Selçuklular’ın önemli yönetim merkezlerinden biri haline geldi. Büyük Selçuklu Devleti’nin kuruluşuyla Türkmenler’in tarihinde yeni bir devir başladı. Türkmenlerin bir kısmı Anadolu’ya ve Azerbaycan’a yerleşti.
Mâverâünnehir’de ve Horasan’da kalan Türkmenler, Özbek-Kazak, Kırgız ve Karakalpaklar’la birlikte önce Moğollar, daha sonra Timurlular hâkimiyetinde varlıklarını devam ettirirken Mangışlak bölgesindeki Türkmenler, o yörenin istilâ yolları üzerinde bulunmamasından faydalanıp XVII. yüzyılın ortalarına kadar müstakil ve rahat bir hayat yaşadılar.
17.yüzyılda, Orta Asya’daki Rus istilasına zemin hazırlayan Kalmukların saldırısına uğrayan Türkmen boylarının birleşmeye başladıkları görülmektedir. 18. yüzyıl, Türkmenler ile İranlılar arasında savaşlarla geçmiş ve bu yüzyıl Türkmenlerin üstünlüğü ile sonra ermiştir. 1820’li yıllarda ise Türkmenlerin Ruslara karşı direnişlerinin başladığı yıllardır. Ruslara uzun süre direnen Türkmenler, sonunda Özbekler ve Kazaklar gibi Rusların boyunduruğu altına girmek zorunda kalmışlardır.
20.yüzyılın başlarına kadar Çarlık idaresinin ağır baskıları altında yaşamak zorunda kalan Türkmenlerde, bu yüzyıldan itibaren fikri ve siyasi uyanışın başladığı görülmektedir. Ekim 1924’te Ruslara bağlı olarak kurulan Türkmen Sosyalist Cumhuriyet’i, Sovyetlerin dağılmasının ardından 1991 yılında tam bağımsızlığını kazanmıştır. Türkmenistan’ın birçok şehrinin ve köyünün ipek Yolu istikametinde yerleştiğini belirtmek lazım gelmektedir. Bu yol eski dönemlerde ve Ortaçağ’da Akdeniz kıyısındaki ülkeleri Doğu ile birleştirmiştir. İpek Yolu içinden geçtiği devletlerin ekonomik ve kültürel ilişkilerini sağlamlaştırmakta önemli bir vasıta olmuştur.
Türkmenistan Kültür ve Kültürel Değerler
Günümüz Türkmen toplumunda kültürün taşıyıcısı olan yaşlılara, kök boyalarla işlenen Türkmen halılarına, ahal teke atlarına, Türkmen pilavına, Tecen, Kızılarvat kavununa ve yemeklerine, şay-sep diye adlandırılan genellikle gümüşten ve değerli taşlardan yapılan Türkmen takılarına büyük önem verilmektedir. Kültür alışverişi bir olgudur; ailede başlar, okulda devam eder, okul sonrası toplumsal hayatta kendini gösterir. Başka bir deyişle sosyo- kültürel çevre, temel insani becerileri kazandırır.[3]
Kaynakça
ÖZCAN. Ali, Türkmenistan Cumhuriyeti,Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, istanbul,2014.
TURAN. Refik,(2016). Sovyet Türkmenistanı’ndan bağımsız devlete Türkmenistan’da tarih öğretimi. Journal of Human Sciences,
(TD) Türk Dünyası ,Türkmenistan Milli Kültürü”,(Erişim 08 Temmuz 2020).https://turk-dunyasi.cokbilgi.com/turkmenistan-milli-kulturu/
[1] Ali Özcan,Türkmenistan Cumhuriyeti, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, İstanbul,2014, syf :5.
[2] Refik Turan. (2016). Sovyet Türkmenistanı’ndan bağımsız devlete Türkmenistan’da tarih öğretimi. Journal of Human Sciences, 13(3), 5978-5997.
[3] Türk Dünyası ,Türkmenistan Milli Kültürü”,(Erişim 08 Temmuz 2020).
https://turk-dunyasi.cokbilgi.com/turkmenistan-milli-kulturu/